Ahmet Kaya

Sorgucular

Kimileri hep suçluyor
Kimileri sorguluyor
Yaralı yüreğime, haraç alıyor

İhanet zincirini tutan utansın
Dönüp arkasına bakan utansın
Dost diye bağrıma bastığım insanlar
Arkamı dönünce vuran utansın

Durmadan hep soruyorlar
Aç bırakıp gülüyorlar
Emekleyen yüreğime, usta diyorlar

Usta değil acemi bir işçiyim ben
Onurlu bir kavganın neferiyim ben
Dostun dostu düşmanımın eceliyim ben
Bilip de söylemeyen diller utansın

Arka Mahalle

Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahlede
Düştüm de yerlere bir of demedim

Başıma neler geldi sana diyemedim
Beni kaç kere dövdüler adını söylemedim
Off off yıkılsın evin

Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe
Yine de bu yangını söndüremedim
Bağıra bağıra yazdım seni içime
Bir kez olsun yüzünü güldüremedim

Başıma neler geldi sana diyemedim
Beni kaç kere vurdular adını söylemedim
Off off yıkılsın evin


Dardayım

Dardayım yalanım yok
Baskın yedim gün gece
Örselendi aşklarım üstelik
Bir uzak diyardayım

Günaydın anneciğim
Günaydın babacığım
Yine sabah oluyor
Evde sabah olmaz deme
Orda günler geçmez deme
İçime sancı doluyor


Doğum Günü

İnsanların yüzlerini göremiyorum
Boğazım düğüm düğüm çözemiyorum
İstesen de yanına gelemiyorum
Tutsam şu karanlığı, tutsam da yırtsam
Ah elim tutuşmasa, elini tutsam
Susmasan konuşsan, sesini duysam
Tutsam güzel yüzünü, bağrıma bassam.

Doğum günüm gülüm/bugün
Doğum günüm diyorsun;

Doğum günün kutlu olsun
Mutlu ol senelerce
Sana boncuktan kuş yaptım
Konacak pencerene
Karakollar beni alır sorgular gecelerce
Hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce


Eylüle İsyan Gibi

Sen betonlar içinde, ben senin özleminde
Sen yangınlar içinde, ben mazlumun türküsünde
Aydınlığı aradık, karanlıklar içinde
Sen dünün hasretinde, ben yarınların derdinde

Sen bir yana, ben bir yana
Dostlarımız bir yana
Bölünsek de, çözülsek de
Başkaldırdık zamana

Güneşte kavruluruz, kıraç topraklar gibi
Hazanda savruluruz, serseri yapraklar gibi
Yalnızlığı yaşarız, geride kalan gibi
Düşer düşer kalkarız, her eylüle isyan gibi



Gel Hadi Gel

Güller solmadan önce gel
Gecenin yarısında gel
Gizli gizli gel sessiz gel

Ay pencereden aşmadan
Karanlık yolda şaşmadan
Yavaş yürü koşmadan gel
Kimselere sataşmadan
Ekiplerle dalaşmadan
Belaya bulaşmadan gel

Bak ben gelmeden önce gel
Ben sana gel demeden gel
İşte şimdi gel hadi gel

Uykulara karışmadan
Yastığımız buruşmadan
Rakımız mayışmadan gel
Gün sabaha kavuşmadan
Ayakların dolaşmadan
Arzular savuşmadan gel

Ay pencereden aşmadan
Karanlık yolda şaşmadan
Yavaş yürü koşmadan gel
Kimselere sataşmadan
Ekiplerle dalaşmadan
Belaya bulaşmadan gel

Ateş sönmeden önce gel
Sabahın serininde gel
Islak ıslak gel titre gel

Ay pencereden aşmadan
Karanlık yolda şaşmadan
Yavaş yürü koşmadan gel
Kimselere sataşmadan
Ekiplerle dalaşmadan
Belaya bulaşmadan gel

Şarkım bitmeden önce gel
Söyleyince gel çabuk gel
Hadi hadi gel şimdi gel

Uykulara karışmadan
Yastığımız buruşmadan
Rakımız mayışmadan gel
Gün sabaha kavuşmadan
Ayakların dolaşmadan
Arzular savuşmadan gel

Ay pencereden aşmadan
Karanlık yolda şaşmadan
Yavaş yürü koşmadan gel
Kimselere sataşmadan
Ekiplerle dalaşmadan
Belaya bulaşmadan gel



Haydi Git

Haydi git, güle güle
Güle güle sana
Acılara yeten gücüm, mektuplara yetmedi
Demirlere yeten gücüm, mektuplara yetmedi

Haydi git, güle güle
Güle güle sana
İçli mektuplar gelmesin, kavuşmaz uzaklardan
Yanık mektuplar gelmesin, kavuşmaz dostluklardan

Haydi git, güle güle
Güle güle sana
Zincirlere yeten gücüm, mektuplara yetmedi
Demirlere yeten gücüm, mektuplara yetmedi

Bu ne biçim sevgi
Nasıl kardeşlik
Bu nasıl dostluk
Bu ne beter sevda
Benim aklım ermedi



Herkes Kendi İşine

Dağlar bize düz olur lo
Yar gelmezse ne olur
Bir yar gider bin yar gelir
Düşmanlar görür kör olur

Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine
Dağlarımda zulüm var lo
Düşemem yar peşine

Güle baykuş kondurmayın
Küstürüp soldurmayın
Yare birşeyler söyleyip
Kafamı bozdurmayın



Hoşçakalın Gözüm

Nedir bu başımdaki felaket
Kırk yıldır sefalette bu Ahmet
Kefenimi alın dikin bizahmet
Gömün beni, gömün beni bir başıma

Elimde değil
   Elimde değil
      Elimde değil susamıyorum

Hele bir ışıklar sönsün
Hele bir kapansın kapılar
Sular durulsun
Bıçak atacağım daha onikiden

Kısa devre yapsın kalbim
Ellerim inatla dökülsün cigaraya
Dağlarda ay büyüsün
Sular köpürsün
Sen beni o zaman gör

Hele küssün meydanlar
Dehşetin oğlu yürüsün
Ağır bir köpek karanlığı
Ve tüm mayınlar patlasın
Sen beni o zaman gör

Kaldırımlara yağmur dökülsün
Dağılsın dişlerimde gülüşler
Kaybettiklerim bir dönsün
Sen beni o zaman gör

Yalnızlık ne demek
Kül olsun uykular
Kuşlar silinsin gözlerimden
Sen beni o zaman gör

Saçlarımda kırılsın kar
Baştan çizilsin uçurumlar
Kırılsın camlar
Sen beni o zaman gör


Mavinin Türküsü

Şu dağdaki gezene bak
Gözlerinin rengine bak
Mavi gözler kan kan olmuş
Şu feleğin işine bak

Dağlarda talan olur mu
Dosta hiç yalan
Ölürsem duyan olur mu
Şu feleğin işine bak.


Neden

bir adım
     bir adım
          bir adım
üç adımda biter bu odam
neden
     neden
         neden
daracık yaparlar bu evleri
pencereden görünen gökyüzüne inat
bu evde bir çocuk
     bir çocuk
         bir kadın
ve ben yaşardık
neden
     neden
          neden
bırakıp çekip gittiler
uzaklarda görünen güzel günlere inat
bir adım
     bir adım
          bir adım
üç adımda biter bu odam
bir adım
     bir adım
          bir adım
takılır düşüncelerim


Beni Bul Anne

Dün gece gördüm düşümde
Seni özledim anne
Elin yine ellerimde
Gözlerin ağlamaklı
Gözyaşlarını sildim anne
Camlar düştü yerlere
Elim elim kan içinde
Yanıma gel yanıma anne
İki yanımda iki polis
Ellerim kelepçede
Beni bul beni bul anne

Dün gece gördüm düşümde
Seni özledim anne
Gözlerinden akan bendim
Düştüm göğsüne
Söyle canın yandı mı anne
Camlar düştü yerlere
Elim elim kan içinde
Yanıma gel yanıma anne
İki yanımda iki polis
Ellerim kelepçede
Beni bul beni bul anne











 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol